Bir şeyin aslı güzel, şahs-ı manevisi çirkin olabilir mi?
Osmanlıyı seviyoruz; şahs-ı manevi. Osmanlı deyince aklımıza gelenler, ruhumuzu okşamakta.
Edeb, affedicilik, dinî yaşamakta hassasiyet, cihattaki yılmaz gayret gibi bir dolu hasletler.
Bunlar akla gelmekte.
Oysa tek tek bireylere baksak, belki de sevmeyeceğiz.
Burada matematik işin içine girmekte; kesirler.
Pay/payda.
Pay, birey.
Payda, şahs-ı manevi.
Önde büyük bir tam sayı; islam, adalet.
Pay’da, her bireyin sahip oldukları, tek tek. Pay’daki hasletler bireyi bağlamakta. Toplumun genelinde mevcut ise, payda’ya inmekte Ne kadar kötü de olsa toplumu yansıtmıyor.
Payda’da ki ise toplumu bağladığı gibi, doğal olarak, bireylerin de hasletleri olmakta.
Osmanlının payda’sı güzeldi.
Şu sıralar taksiye çok binmekteyim. Maalesef payda çirkin. Pay, ne kadar güzel olsa da, sevemedim icracılarını.
Meslekdeki paylarını büyük tutmak istemelerinden midir bilinmez, bir iticilik var paydalarında.